Biz insanoğlu yaradılışımızdan günümüze kadar sürekli daha fazlasını öğrenmeye çalıştık. Fakat öğrendiğimiz her şey Dünya ile sınırlı kaldı. Ta ki 1957 yılında Sputnik-1 uydusu Sovyetler tarafından uzaya fırlatılana dek. Böylelikle ilk uzay maceramız başlamış oldu.
Ne var ki uzaya gönderdiğimiz uydular bize Güneş Sistemimiz hakkında istediğimiz çoğu bilgiyi verse de, uzak gezegenlerde ve Güneş Sisteminin ötesinde ne olduğunu sunmada yetersiz kaldı. Bu merakı gidermek adına NASA, 1977 yılında Voyager projesini başlatarak uzay araştırmalarında yepyeni bir çağ başlattı.
Voyager Uydularının Uzaya Fırlatılışı
Voyager uydularının birincil hedefi Jüpiter ve Satürn’ün yakınından geçmekti. Satürn’deki bütün bilimsel hedefler yerine getirilirse Voyagerlar oradan Uranüs ve Neptün’e uğrayacaktı. Küçük bir bir ampul kadar enerji harcayan bu uydular, Dünya’ya fotoğraf ve bilgi yollayacak, daha sonra gezegenlerin yer çekiminden faydalanıp hızlanacak ve yoluna devam edecekti.
Voyagerların rotası gezegenlerin 175 yılda bir gerçekleşen dizilimlerinden faydalanılarak oluşturuldu ve ilk olarak Voyager 2, 20 Ağustos 1977’de, Voyager 1 ise 5 Eylül 1977’de uzaya fırlatıldı.
Voyager 1 için daha sonradan fırlatılmasına rağmen daha kestirme bir rota ayarlandı. Böylece Jüpiter’e 1979 yılında kardeşinden daha erken vararak bilimsel keşifleri başlatmış oldu.
Jüpiter’e İlk Ziyaret
Saniyede 17,7 km hızla yol alan Voyager 1, tam 2 yıllık bir yolculuğun ardından Jüpiter’e varabildi. Uydunun gönderdiği görüntüler sayesinde Jüpiter ve aylarını yakın çekimle ilk kez görebildik. Jüpiter’i sarmalayan ve 2 dünyayı uçurabilecek kadar büyük olan fırtınaları, Jüpiter’in uydularından biri olan IO’daki püsküren volkanları, bir diğer ayı olan Europa’daki buzlu yüzey ve buzun altındaki muhtemel var olan saklı okyanusu bu görüntüler sayesinde keşfettik.
Satürn’e Yolculuk
İki Voyager uydusu da Jüpiter’in ardından Satürn’e doğru yola koyuldu. Voyager 1 Satürn’ün dev ayı olan Titan’a yaklaşarak önemli bir görevi yerine getirdi. Voyager 2 ise Uranüs ve Neptün’e doğru yola çıktı. 5 yılın ardından Uranüs’ün yanına yaklaşmayı başardı. 1989 yılında da Neptün’e kadar ilerledi.
Soluk Mavi Nokta
Voyager 1 1990 yılında kameralarını evine doğru çevirdi. Carl Sagan tarafından “Soluk Mavi Nokta” olarak adlandırılan bu fotoğraf Dünya’yı en uzaktan görüşümüzdü. Zifiri karanlık bir denizde küçücük bir noktaydı Dünya…
Voyager 1 ve Voyager 2 Güneş Sistemindeki gezegenleri çoktan geride bıraktı. Voyager 1 2012 yılında yıldızlar arasındaki boşluk olan yıldızlararası uzaya giren ilk uzay aracı oldu. Her iki uydu da hala farklı yönlerde ilerlemeye ve bize veri göndermeye devam ediyor. Ta ki 2030 yılında güçleri tamamen tükenene dek.
0 yorum