Son zamanlarda Dünya’nın düz olduğu inanışı hızla yayılmaya başladı. Hatta bu inananlar arasında rap dünyasının ünlü isimlerinden B.o.B da bulunuyor.
Yazımıza başlamadan önce ISS nin yakın bir zamanda yayınladığı Dünya’nın uzaydan çekilen fotoğrafını gösterelim.
İnsanlık Dünya’nın yuvarlak olduğunu birkaç bin yıldır biliyor. Hatta bunu ispatlayan yüzden fazla yöntem var. Fakat yazımızda bu yöntemlerin en basit olanlarını sıraladık. İşte Dünya’nın yuvarlak olduğunu ispatlayan 10 basit yöntem:
1) Ay
Antik Yunanlılar Ay’ın hareketlerini ve Ay tutulmalarını araştırırken, Dünya’nın şeklini belirleyebilmek için bazı ipuçları buldular.
Dünya’nın şekli üzerine oldukça fazla araştırma yapan Aristoteles tutulma esnasında Ay’ın yüzeyinde oluşan Dünya’nın gölgesinin oval biçimde olduğunu gözlemlemişti. Bu da Dünya’nın küresel bir şekilde olduğunu işaret ediyordu.
Görselde de gözüktüğü üzere her Ay tutulmasında oluşan tutarlı gölge Dünya’nın sadece yuvarlak değil, küresel yapıda olduğunu da kanıtlıyor.
2) Gemiler ve Ufuk Çizgisi
Herhangi bir limandan ufuğa doğru bakılınca birden bire ortaya çıkan gemi, Dünya’nın küresel olduğunun apaçık bir delilidir. Şayet gemi suyun altından çıkmadıysa…
Bu olayı portakal üzerinde yürüyen karıncaya benzetebilirsiniz. Portakala karşıdan baktığımızda, portakalın arka tarafından bize doğru gelen karıncanın “ufuktan” yükselir gibi gözükmesi Dünya’nın yuvarlak olduğunun çok basit bir ispatıdır. Şayet Dünya ve portakal düz olsaydı karınca ve gemiyi normal bir şekilde bize yaklaşan nesneler olarak görecektik.
3) Takımyıldızlarının Görüntüsü
Bu gözlem ilk olarak M.Ö. 384-322 yılları arasında Aristoteles tarafından yapılmıştı. Dünya’nın farklı noktalarından takım yıldızlarını inceleyen Aristoteles, Dünya’nın yuvarlak olduğunu bir kez daha ispatlamıştı.
Aristoteles Mısır gezisinden döndükten sonra: “Mısır’da görülen bazı yıldızlar, kuzeyde gözükmüyor…” demiştir. Böyle bir şey sadece Dünya küresel bir yapıya sahip olduğunda mümkün olabilirdi…
Dünya eğer düz olsaydı takımyıldızlarının tamamını Dünya’nın neresinde olursak olalım görebilirdik.
4) Gölgeler ve Çubuklar
Yer yüzüne bir çubuk diktiğimiz zaman gölge oluşur. Bu gölgenin yönü zamana ve mekana bağlı olarak değişiklik gösterir.
Eğer Dünya düz olsaydı çubukların gölge yönleri ve uzunlukları aynı olurdu. Üstelik biri Dünya’nın bir ucunda diğeri de öbür ucunda olsa bile.
Dünya küresel bir yapıda olduğu için farklı bölgelerde dikilen çubuklar, farklı açılarda güneş ışığı alacağı için çubukların gölge boyları ve yönleri de farklıdır
5) Yükseklere Çıktıkça Daha Uzağı Görmek
Teleskopla uzaklara baktığımızda görebileceğimiz mesafe sınırlıdır. Fakat daha yüksek bir yere çıkıp aynı tarafa baktığımızda görebileceğimiz mesafe daha da artacaktır.
Yükseklere çıktıkça görebileceğimiz uzaklığın artması Dünya’nın düz olmadığının bir ispatıdır. Şayet Dünya düz olsaydı ne kadar yükseğe çıkarsak çıkalım göreceğimiz mesafe aynı olurdu.
6) Uçakla Uzun Bir Yolculuğa Çıkın
Eğer Dünya düz olsaydı uzun süren bir uçak yolculuğu sonunda Dünya’dan dışarı çıkıp aşağı düşebilirdik. Bunun için uçağın hiç yön değiştirmeden dümdüz uçması yeterli olurdu.
7) Başka Gezegenlere Bakın
Dünya’nın diğer gezegenlerden farklı olduğu doğrudur. Ne de olsa içerisinde yaşam var ve içerisinde yaşam olan başka bir gezegen bulamadık (henüz)… Bununla birlikte tüm gezegenlerin belirli özellikleri vardır. Şekilleri benzerdir ve benzer hareket ederler.
Durum böyleyken, farklı yerlerde ve farklı koşullarda bulunan çok sayıda gezegen aynı şekle sahipse Dünya’nın da böyle olması muhtemeldir.
1610 yılında Galileo Galilei Jüpiter’i ve etrafında dönen uydularını gözlemledi. O dönemde her şeyin Dünya’nın etrafında döndüğüne inanan kilise ve halk Galilei’nin bu gözlemine inanmadı.
Aynı gözlemi Neptün ve Venüs üzerinde de gerçekleştiren Galileo, bütün gezegenlerin küresel olduğunu ve hepsinin Güneş’in etrafında döndüğünü fark etti.
Dünya’nın düz olması, gezegenlerin nasıl oluştuğu ve nasıl hareket ettiğine dair bildiğimiz her şeye karşı giden bir yargı olacaktır. Bu yüzden Dünya’nın küresel olduğunu kesin olarak biliyoruz.
8) Zaman Dilimlerinin Varlığı
Bu yazının yazıldığı sıralarda New York’ta saat 12:00’yi gösteriyordu. Güneş gökyüzünün ortasında bizi selamlıyordu. Aynı anda Pekin’de saat gece 00:00 ve hiç güneş yok. Avustralya’nın Adelaide kentinde ise saat 13:30. 13 saat daha ilerde…
Böyle bir durum sadece Dünya yuvarlak olduğunda ve kendi ekseni etrafında döndüğünde mümkün olabilir.
Ayrıca düz Dünya görüşünü savunanlar, Güneş’in Dünya’yı spot ışık gibi farklı zamanlarda ve belirli yerleri aydınlattığına inanmaktadır. Eğer durum gerçekte böyle olsaydı, nasıl tiyatrodayken karanlık taraftan spot ışıkları görebiliyorsak, aynı şekilde geceleyin de Güneş’i görebilmemiz gerekirdi.
9) Yer Çekimi
İki cisim arasındaki çekim kuvveti bu cisimlerin kütlelerine ve aralarındaki mesafeye bağlıdır (yer çekimi). Basitçe yer çekimi cisimleri kendi kütlesinin merkezine doğru çeker.
Dünya küresel bir yapıda olduğundan Dünya’nın neresinde olursak olalım merkeze olan mesafemiz ve altımızda bulunan kütle aynı olacağından yer çekiminin gücü de aynı olacaktır.
Fakat eğer Dünya düz olsaydı farklı bölgelerde bulunduğumuzda merkeze olan mesafemiz ve altımızda bulunan kütle miktarı değişeceğinden yer çekiminin gücü de değişecekti. Hatta bazı bölgelerde yer çekiminin azlığı nedeniyle havada uçabilecektik. 70-80 kg olan kilomuz belki de bu bölgelerde 10-20 kg gelecekti.
10) Uzaydan Çekilen Fotoğraflar
Geçtiğimiz 60 yıl içerisinde yapılan uzay araştırmalarında uzaya uydular, sondalar hatta hayvanları ve insanları gönderdik. Bazıları geri döndü, bazıları ise Güneş sisteminde ve ötesinde Dünya’daki alıcılara muhteşem görüntüler iletiyor. Bu görüntülerin tümünde Dünya’nın eğriliği açık bir şekilde görülüyor.
ISS komutanı Scott Kelly‘nin uzaydan Instagram aracılığıyla gönderdiği fotoğrafa aşağıdan bakabilirsiniz.
0 yorum